BLOG

Mir-i Alem Ahmed Ağa
Boşnak asıllı,16. asır ok atıcı pehlivanlarının en namlılarından Kemankeş Mir-i Alem Ahmet Ağa Türk okçuluk tarihinin en önemli üç kemankeşinden biri olarak kabul edilir. Mir-i Alem Türk ve İslâm devletlerinde hükümdarın bayrağını taşımakla görevli kumandan manasına gelmektedir. Heybetli yapısı, gücü, kuvveti ile dikkat çekti, Adem Ejderhası olarak anıldı. Ondan bahsedenler onu “Her bir kolu bir çınar dalı idi” diye tarif ettiler.Kanunî`nin Ok Meydanı`nı ziyaret ettiği bir gün sohbet sırasında, Bursalı Şüca`nın Lodos`taki menzilinin 10 yıldan beri atılmadığını (rekorunun kırılmadığını) söylenince, Sultan derhal Boşnak Ahmed Ağa`yı saraydan çağırtır ve bu rekoru kırmasını talep eder. Boşnak Ahmed Ağa zorlardan zor bir talep ile karşı karşıyadır. Ama kendisine her daim hâmilik eden Padişahını mahçup etmemek için bu menzilde tam yedi yıl çalışır. Tarihler 1532`yi gösterdiğinde, kendi yaptığı özel ağaç pişrev okunu, Edirne`li Usta Ali`nin yayına takar ve Yaradan`a sığınarak fırlatır. Yedi uzun yılın emeğinin karşılığı olarak Bursalı Şüca`dan 27.5 gez (1 gez 66 cm) aşırı atıp okunu 1271 geze düşürerek tarihi bir rekora imza atar. Bu büyük başarıdan dolayı da görkemli bir ziyafetle zaferin anısına taşı dikilir okçusuna, yaycısına cömertce ödüller bahşolunur.

Tozkoparan İskender
Tozkoparan İskender, 15.yy sonu, 16. yy başlarında yaşamış bir okçudur. Kayıtlara geçmiş birçok hikayesi olan, bugün bile kırılamayan rekorları bulunan, solak bir okçu, bir yeniçeridir. Seferde ve barışta, sultanı korumakla görevli solak okçu zümresi vardır. Özel bir dikkatle seçilip yetiştirilen, zamanında 400’e kadar çıkmış sayılarıyla solaklar, en başarılı okçulardı. Tozkoparan İskender’in de öne çıkan özelliklerinden birisi, solak olmasıdır.İskender Bey'in "Tozkoparan" lakabını okçuluk talimi yaparken yayı çok germesinden dolayı yayda toz olarak adlandırılan kısmını koparmıştı. Bunun üzerine Yıldırımlı Baba "Bu pehlivan toz koparan!" demiştir. Rivayetlere göre olağanüstü bir güce sahiptir. Yavuz Sultan Selim'in düzenlediği İran ve Mısır seferlerine de katıldığı bilinir.

Bursalı Şüca
Bursalı Şüca, 1482 yılında Bursa Harmancık ilçesine bağlı Okçular köyünde dünyaya gelmiştir. Bu köy Osmanlı ordusuna okçu yetiştirmek amacı ile kurulmuş bir köydü. Şüca’nın ailesi bu köye Bosna’dan gelerek yerleşmişti.
Asıl adı Abdi olup, yiğitliği ve ok atmadaki üstün becerisi nedeni ile kendisine “Şüca” lakabı verilmiştir. Sözünün eri, düşkünleri koruyan, cesur ve sevilen bir kemankeşti. Osmanlı tarihindeki en önemli üç okçudan biri olduğu varsayılır.
En başarılı atışını 68 yaşındayken lodos menzilinde 1271.5 geze (839 m) ok uçurarak yaptı.